Son dönemde, İsrail basınında yer alan haberler, ABD’nin Suriye'deki askeri varlığını sonlandırma yoluna gideceğini gösteriyor. Bu durum, sadece Suriye için değil, tüm Ortadoğu bölgesi için önemli sonuçlar doğuracak bir gelişme olarak öne çıkıyor. 2023 yılı itibarıyla Ortadoğu’da yaşanan jeopolitik değişimlerin ardında yatan sebepler ve bu çekilmenin sonuçları konusunda çeşitli analizler yapılıyor. ABD’nin Suriye’deki askeri varlığını azaltma kararı, bölgede hâkim olan güç dengelerini nasıl etkileyecek? Bu sorunun cevabı, bölgede yaşayan halklar, ülkeler ve uluslararası oyuncular için oldukça kritik öneme sahip.
ABD, Suriye iç savaşının başlamasından bu yana çeşitli gerekçelerle bölgede askeri varlığını sürdürmekteydi. Başlangıçta IŞİD terör örgütüyle mücadele amacı güden bu askeri müdahale, zamanla başka stratejik nedenlerle genişledi. Bölgedeki müttefiklerini desteklemek, İran’ın etkisini sınırlamak ve Suriye hükümetinin bölgedeki gücünü zayıflatmak amacı güdülüyordu. Ancak, artan iç ve dış baskılar sonucunda ABD'nin Suriye’den çekilme kararı, pek çok soru işaretini de beraberinde getiriyor. Bu noktada, ABD’nin Suriye’den çekilmesinin ardındaki motivasyonları ve bunun uzun vadeli etkilerini incelemek önem kazanıyor.
ABD’nin Suriye'den çekilmesinin doğuracağı etkiler yalnızca askeri alanda değil; politik, ekonomik ve sosyal alanlarda da hissedilecektir. İlk olarak, bölgedeki güç dengeleri üzerinde büyük değişimlere yol açabileceği düşünülüyor. Özellikle Rusya'nın Suriye'deki etkisinin artması bekleniyor. ABD'nin çekilmesi, Rusya'nın Suriye hükümetine desteğini daha da güçlendirebilir ve bölgedeki nüfuzunu pekiştirebilir. Ayrıca, İran’ın etkisi de muhtemelen artacaktır. İran destekli milis gruplar, Suriye'deki boşluğu doldurarak stratejik avantaj elde edebilir.
Bunun yanı sıra, Türkiye'nin durumu da dikkatle izlenecek. ABD’nin desteği olmadan PKK/PYD gibi gruplara yönelik bir strateji geliştiren Türkiye, Suriye'nin kuzeyinde daha geniş bir etki alanı oluşturma şansını değerlendirebilir. Türkiye’nin bu hamlesi, uluslararası ilişkileri derinleştirebilecek karmaşık bir tablo çizebilir. Suriye’deki Özgür Suriye Ordusu gibi muhalif gruplar da ABD’nin çekilmesi sonrası kendilerine yeni bir strateji geliştirmek zorunda kalacaklardır.
Ek olarak, ABD’nin çekilme kararı, Suriye’nin yeniden inşası sürecini de etkileyebilir. ABD, birçok uluslararası yardım ve destek programının içinde yer alıyordu. Bu desteklerin kesilmesi, Suriye’nin istikrar sürecini zorlaştırarak insani durumu daha da kötüleştirebilir. Savaşın yıkıcı etkilerinin ardından, ülkenin nüfusu hala temel ihtiyaçlarını karşılamakta zorluk çekiyor. Bu bağlamda, Suriye’nin geleceği, ABD’nin çekilmesinin ardından nasıl bir uluslararası yanıt alacağına bağlı olacak.
Ayrıca, ABD’nin Ortadoğu politikası üzerindeki etkileri de göz ardı edilmemeli. Çekilme, ABD’nin bölgedeki stratejik önemli ülkeleriyle olan ilişkilerini de sorgulatabilir. Özellikle İsrail, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi ülkeler, bölgedeki güvenlik dinamiklerinin değişmesinden endişe duymaktadırlar. İsrail, İran’ın Suriye’deki büyümesinden rahatsızlık duyuyor ve bu durum, Tel Aviv’in Washington ile olan ilişkilerini yeniden değerlendirmesine yol açabilir.
Sonuç olarak, ABD’nin Suriye’den çekilme kararı, yalnızca bu ülkedeki askeri varlığını etkilemekle kalmayıp, Ortadoğu’nun geleceğini de şekillendirecek geniş kapsamlı bir olay. Bölgedeki dengelerin değişmesi, yeni çatışma ve iş birliklerine kapı aralayabilir. uluslararası toplumun bu durumu nasıl karşılayacağı ve bölgedeki diğer güçlerin nasıl bir strateji izleyeceği, önümüzdeki günlerde daha net bir şekilde görülmeye başlanacaktır. Hem bölgedeki halklar hem de uluslararası oyuncular için, ABD’nin bu kararı son derece kritik ve dikkatle izlenmesi gereken bir gelişme olarak kaydedilmektedir.