Boşanma sürecinin getirdiği gerginlikler, bir çift arasında beklenmedik ve trajik bir olaya yol açtı. Olay, geçtiğimiz gün şehir merkezinde meydana geldi. İddialara göre, boşanma aşamasında olan 35 yaşındaki Ahmet K., 32 yaşındaki eşi Elif K.'yı sokak ortasında bıçaklayarak ağır yaraladı. Duygusal bir boşanma sürecinin, nasıl korkunç bir şiddet eylemine dönüşebileceğinin çarpıcı bir örneği olan bu olay, çevredeki vatandaşlar tarafından büyük bir şokla karşılandı. Olaydan hemen sonra Elif K., hastaneye kaldırılarak acil tedavi altına alındı ve durumunun kritik olduğu bildirildi.
Görgü tanıklarına göre, Ahmet K. ve Elif K. arasında sık sık gerginlik yaşanıyordu ve bu durum, çiftin çevresi tarafından da biliniyordu. Olay günü, ikilinin buluşmasının ardından bir tartışma başladı. Tartışmanın büyümesiyle birlikte Ahmet K., bir anda cebinden bir bıçak çıkararak eşine saldırdı. Yüzlerce kişinin gözleri önünde yaşanan bu kanlı olay, sokak ortasında paniğe neden oldu. Tanıkların ifadesine göre, Elif K. büyük bir çığlık atarak yardım istedi, ancak olayın şok etkisi altında kalan çevredeki insanlar ne yapacaklarını bilemediler. Birkaç kişi yardım etmek amacıyla yanlarına koşsa da, Ahmet K. kaçmayı başardı.
Olayın ardından bir süre saklanan Ahmet K., kaçma girişiminden sonra kısa sürede polis tarafından yakalandı. Gözaltına alındığında, yaşanan durumdan dolayı pişman olduğunu ifade etti. Ancak, Elif K.'ya bıçaklama eylemini neden gerçekleştirdiği sorulduğunda, "Sadece kendimi savunmak istedim" gibi geçiştirici bir cevap verdi. Bu ifade, elbette hem yargı sürecinde hem de basında tartışmalara yol açtı. Aileler arasında yaşanan bu trajik olay, her iki taraf için de büyük bir üzüntü kaynağı oldu. Elif K.'nın ailesi, kızlarının yaşadığı bu korkunç olayın ardından sosyal medyada adalet çağrısı yaptı. Ahmet K.'nın ailesi ise, olayın meydana gelmesinde etkili olan faktörlerin göz önünde bulundurulması gerektiğini savunarak durumu dramatize eden açıklamalar yaptı. Boşanma sürecinin psikolojik etkileri üzerine çalışan uzmanlar, bu olayın dikkat çekici bir örnek olduğunu ifade ediyor ve benzer durumlar için toplumsal çözümler üretilmesi gerektiğinin altını çiziyorlar. Şiddet, her durumda kabul edilemez bir eylem olsa da, yaşanan psikolojik çalkantıların, bireylerin davranışlarını ne denli etkileyebileceği üzerine derin bir düşünme fırsatı sunuyor.
Bu tarz olayların yaşanmaması adına, boşanma süreçlerindeki psikolojik destek ve aile içi iletişimin güçlendirilmesi gerektiği vurgulanıyor. Sosyal hizmet uzmanları, bunun sadece boşanma sürecindeki bireylerle sınırlı kalmaması gerektiğinin, toplumsal bir sorumluluk olarak ele alınması gerektiği konusunda hemfikir. Yaşanan olayın sonuçları, sadece iki kişinin hayatını etkilemekle kalmayıp, çevrelerinde de derin bir etki bırakmaktadır. Umut ediyoruz ki, bu tür olaylar toplumda bir farkındalık yaratır ve benzeri durumların önüne geçmek için adımlar atılır.