Türkiye'nin tarihî ve kültürel zenginlikleri ile dolu olan Mardin, bu sefer sıradan bir il olmanın ötesinde, kahramanlık hikayelerine ev sahipliği yaptı. Bir okulda yaşanan olay, hem öğrencilerin yaşamını hem de okulun eğitim ortamını aniden değiştirdi. Olay, öğrencilerin bir arada bulunduğu sıradan bir günün ortasında meydana geldi ve tüm öğretmenleri ve öğrencileri derinden etkiledi.
Olay, Mardin'deki bir ilkokulda meydana geldi. Öğle yemeği sırasında, öğrenciler yemeğin tadını çıkarırken, bir anda korkunç bir olay yaşandı. 9 yaşındaki bir öğrenci, yemeğinin bir parçası boğazına kaçması sonucu nefes alamaz hale geldi. Panik içinde çırpınan çocuk, gözleri korkuyla dolmuş bir şekilde sınıf arkadaşlarının ve öğretmenlerinin müdahalesini bekliyordu. İşte o anda, müdür yardımcısı Yılmaz Çelik duruma müdahale etti. Yılmaz Bey, daha önce sağlık eğitimi almış biri olarak hemen harekete geçti ve öğrencinin yaşamı için kritik adımlar attı.
Müdür yardımcısı, hızlı bir şekilde öğrencinin yanına gitti ve onun boğazında sıkışan dil parçasını çıkarmaya çalıştı. Düzenli olarak eğitimlerde öğretilen Heimlich manevrasını uygulamaya koyan Yılmaz Bey, mücadeleci ruhuyla zamanla yarıştı. Öğrencinin nefes almakta zorlandığını gören herkes, büyük bir panik içinde sıralarına yapıştı. Ancak Yılmaz Bey, kendine güveni ve sükuneti ile tüm dikkatleri üzerine çekti. İlk denemelerinde başarılı olamasa da, ısrarla çocuğun hayatını kurtarmak için elinden geleni yaptı.
Yılmaz Çelik'in soğukkanlı tavrı, hem öğrencileri hem de diğer öğretmenleri etkiledi. Arka planda eğitim kadrosu ve müdürlük ekipleri, yardım çağrısında bulunarak haberi daha geniş kitlelere iletmeye çalışıyordu. Olay yerine hemen 112 acil ekipleri çağrıldı, ancak müdür yardımcısının cesareti sayesinde, acil ekipler gelmeden önce çocuk nefes almaya başladı. Bu noktada Yılmaz Bey'in durumu yönetme becerisi dikkat çekiciydi. Elde ettiği eğitim sayesinde, bir kriz anını başarıyla yönetti ve öğrencinin hayatını kurtardı.
Olay sonrası tüm okul, Yılmaz Bey’e giydirilen kahramanlık unvanını kabul etti. Veliler, bu tür kriz anlarında okul personelinin, özellikle müdür yardımcısının eğitimine ve donanımına daha fazla önem vermeleri gerektiği konusunda hemfikir oldular. Okul yönetimi de, yaşanan bu olaydan yola çıkarak tüm öğretmenlere sağlık eğitimi verilmesi gerektiğini düşündü. Böylelikle ileride benzer durumlarla karşılaşmaları halinde, daha hazırlıklı olmalarını sağlamayı hedefliyorlar.
Mardin'deki bu olay, yalnızca bir öğrencinin hayatını kurtarmaktan öte, eğitim sisteminin içinde yer alan tüm bireylerin sorumluluk alma kapasitesini de gözler önüne serdi. Kaygılı ders saatlerinin ardından sağlık eğitimlerinin artırılması gerektiği, hem öğretmenlerin hem de velilerin görüş birliği ile ortaya çıkarak, bu tür durumların önlenebilirliği konusunda farkındalık oluşturdu.
Sonuç olarak, Mardin'deki bu olay, okul toplumunun dayanışma ve birlikteliğinin bir örneği oldu. Müdür yardımcısı Yılmaz Çelik, sadece bir öğretmen değil, aynı zamanda bir kahraman olarak anılmaya başlandı. Bu tür olaylar, toplumlara ve eğitim alanlarına nasıl bir fark yaratabileceklerinin somut bir kanıtı olarak öne çıkıyor. İyilik ve cesaretin her zaman var olduğu, öğretmenin rolünün sadece eğitim vermekle kalmayıp yaşam kurtarmak olduğunu bir kez daha hatırlattı.
Bu olay, Mardin'e ait sadece bir haber olmanın ötesinde, eğitim sisteminin ne kadar önemli olduğunu, öğretmenlerin işlevlerinin ne denli kritik olduğunu ve acil durumlara müdahale etme konusunda ne kadar bilgi sahibi olmaları gerektiğini simgeliyor. Unutulmamalıdır ki, bir canı kurtarmak, eğitimde başarılı olmak kadar değerlidir. Mardin'deki bu kahramanlık hikâyesinin, öğretmenler ve öğrenciler üzerinde kalıcı bir etki bırakması ve daha fazla insanı bilinçlendirmesi dileğiyle. Eğitimdeki her ayrıntı, geleceği inşa eder, geleceğin güvenliği ise işte böyle duruşlarla sağlanır. Bu nedenle, her okulda böyle bir kahramanın var olması ve eğitim sisteminin daha donanımlı hale gelmesi büyük önem taşıyor.