2023 Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) başvuru süreci, bu yıl geçmiş yıllara kıyasla ciddi bir düşüş göstermesiyle dikkatleri üzerine çekti. Her yıl olduğu gibi binlerce öğrencinin üniversite hayalini gerçekleştirmek amacıyla katıldığı bu sınav için yapılan başvurular, beklenmedik bir şekilde azaldı. Eğitim uzmanları, bu düşüşün sebeplerini sıralarken, öğrencilerin psikolojik durumlarından ekonomik kaygılara kadar birçok faktörün etkili olduğuna işaret ediyor.

Başvuru Düşüşünün Psikolojik ve Sosyal Nedenleri

Öğrencilerin YKS başvurularında yaşanan azalma, yalnızca sayısal bir durumdan kaynaklanmıyor. Son yıllarda eğitim sisteminin getirdiği baskı ve belirsizlikler, öğrenciler arasında kaygıyı artırmış durumda. Sınav baskısı, geleceğe dair belirsizlikler ve özellikle COVID-19 pandemisi sonrası yaşanan sosyal izolasyon, öğrencilerin motivasyonunu olumsuz etkilemiş olabilir. Öğrenciler, sınav sonucunda elde edecekleri sonuçların gelecekteki kariyerlerini ne denli etkileyeceğini düşünerek kaygı duyuyorlar. Bu kaygılarının altında yatan nedenlerden biri de, iş bulma sürecinin zorluğu ve mezun olduktan sonra karşılaşabilecekleri sorunlardır.

Ayrıca, üniversite okumanın getirdiği finansal yükümlülükler, birçok öğrencinin tercihlerinde önemli bir rol oynuyor. Yükseköğretim kurumlarında alınacak eğitimlerin maliyetleri, öğrencilerin ailelerinin ekonomik durumlarıyla da doğrudan bağlantılı. Ailelerin maddi imkânlarının kısıtlı olması, öğrencinin üniversite hayallerine gölge düşürmekte. Bu noktada, öğrencilerin bazıları üniversiteye gitmek yerine, doğrudan iş hayatına atılmayı tercih edebilir. Hâl böyle olunca, başvuru sayısında da gözle görülür bir azalma meydana geliyor.

Ekonomik Belirsizliklerin Etkisi

Son dönemde ülkemizde yaşanan ekonomik belirsizlikler, özellikle eğitim alanında da etkisini hissettiriyor. Öğrencilerin ailelerinin ekonomik durumu, eğitim harcamalarını doğrudan etkileyen bir unsur. Yüksek ödemeler gerektiren üniversite masrafları, ailelerin bütçelerini zorlayabiliyor. Bu durum, bazı öğrencilerin üniversiteye başvurmaktan kaçınmasına neden oluyor. Eğitimin sağladığı kazanımların belirsizliği ve mezun olduktan sonra elde edilecek kazançların yetersizliği, bu yılki başvuru istatistiklerinde düşüşe yol açabilir.

Özellikle belirli bölümlere olan ilginin azalması ve mezun sayısının artması, iş bulma umudunu daha da zorlaştırıyor. Bu bağlamda, eğitimimin sonuçları konusunda endişe duyan öğrenciler, “İyi bir üniversiteye gitmeme rağmen iş bulabilir miyim?” sorusunu kendilerine sormaktan alıkoyamıyorlar. Tüm bu olgular, gençlerin üniversiteyi seçme süreçlerinde daha temkinli yaklaşmalarına yol açmaktadır.

Sonuç olarak, YKS başvurularındaki bu düşüş, yalnızca sayısal bir kayıptan ibaret değil. Öğrencilerin eğitim hayatına olan bakış açıları, toplumda yaşanan sosyoekonomik gelişmeler ve bireysel kaygılar bu durumu derinlemesine etkileyen faktörler arasında yer almakta. Eğitim politikalarının gençlerin ihtiyaçlarını göz önünde bulunduracak şekilde revize edilmesi, bu durumu düzeltmek için atılacak önemli bir adım olacaktır. Öğrenci adaylarının moral ve motivasyonunu artıracak çalışmalar yapılmadığı takdirde, önümüzdeki yıllarda da benzer düşüşlerle karşılaşmak kaçınılmaz olabilir.